23 Ocak 2010 Cumartesi

şifa kaynağı patates

Besin değerinin çok yüksek olduğu ifade edilen patatesin, aynı zaman da birçok hastalığa da şifa kaynağı olduğu belirtildi.
Bitlis'in Ahlat İlçe Devlet Hastanesi Başhekimi olan Dahiliye Uzmanı Dr. Rauf Akın İnanmış, patateste potasyum miktarının fazla olduğunu belirterek, özellikle sinir uyarısı ve kas dokusunun çalışması için faydalı bir sebze olduğunu söyledi. Patatesin ayrıca C vitamini de içermesi bakımından yorgunluğa, halsizliğe de iyi geldiğini anlatan Dr. İnanmış; "Patatesin şeker hastalarına da iyi geldiği ve onlar için önerilen gıdalardan olduğunu söyleyebilirim. Ayrıca şeker hastalarına ekmek yerine patates tüketilmesini önerebiliriz.
İshale, hazımsızlığa iyi gelir ve sindirimi kolaylaştırır.
Posalı olduğundan kabızlığa da yarayabilir.
Ülser, kolit, gastrit gibi rahatsızlıklara da patates önerilebilir" dedi.
Ahlat Ziraat Odası'ndan Gıda Mühendisi Duygu Alpaslan ise, patatesin önemli bir besin kaynağı olduğunu söyledi. Patatesin her mevsim rahatlıkla bulunan ve tüketilen bir sebze olduğunu belirten Alpaslan, patatesin besin değerinin büyük kısmının kabuğunda olduğunu anlattı. Kabukları soyularak pişirilen patateslerde yüzde 25 oranında C vitaminin kaybedildiğini anlatan Duygu Alpaslan "Bu nedenle patatesleri kabuğu ile tüm olarak fırında, buharda ya da az suda pişirilmesi daha uygun olur. Patates önemli nişasta kaynağı olmakla birlikte, yüksek oranda protein bulunmaktadır. Patates proteinin içerdiği amino grup asitler beslenme açısından son derece önemlidir. Bu amino grup asitlerin hemen hepsi bebek beslenmesi ve tedavide ilaç niteliğinde maddelerdir. Patateste bulunan proteininin faydalanma değeri ise 71'dir. Çok miktarda tüketildiğinde günlük C vitamini ihtiyacını karşılaması bakımından önem taşır. Patates, içinde barındırdığı karbonhidrat, B ve C vitaminleri, protein, kalsiyum, demir ve potasyumla besin değeri hayli yüksek bir sebzedir."
Gıda Mühendisi Duygu Alpaslan, patatesin turunçgillerden sonra en çok vitamin içeren besin olma özelliğine sahip olduğunu da belirterek "Patatesin yüzde 20'si karbonhidrattır. Kolesterol içermez, kalori değeri de oldukça düşüktür. 100 gram patates 40 kalori içerir" dedi.

Ahlat Ziraat Odası (AHZO) Başkanlığı gıda mühendislerinden Duygu Alpaslan, patatesin kabuğunu soymak yerine özel bıçak ile kazımanın daha yararlı olacağının belirtti. Kabukları soyularak pişirilen patatesin yüzde 25 oranında C vitaminin kaybettiğini anlatan Alpaslan, şöyle konuştu:

"Bu nedenle patatesleri kabuğu ile tüm olarak fırında, buharda ya da az suda pişirilmesi daha uygun olur. Patates önemli nişasta kaynağı olmakla birlikte, yüksek oranda protein bulunmaktadır. Patates proteinin içerdiği amino asitler beslenme açısından son derece önemlidir. Bu amino asitlerin hemen hepsi bebek beslenmesi ve tedavide ilaç niteliğindeki maddelerdir. Patateste bulunan proteininin faydalanma değeri ise yüzde 71 oranındadır. Çok miktarda tüketildiğinde günlük C vitamini ihtiyacını karşılaması bakımından önem taşır. Patates, içinde barındırdığı karbonhidrat, B ve C vitaminleri, protein, kalsiyum, demir ve potasyumla besin değeri hayli yüksek bir sebzedir. Turunçgillerden sonra en çok vitamin içeren besin olma özelliğine sahiptir. Patatesin yüzde 20'si karbonhidrattır. Kolesterol içermez, kalori değeri de oldukça düşüktür. 100 gram patates 40 kalori içerir."

******************************
Ekmek, pirinç, makarna, patates, un, mısır, mercimek, kuru fasulye, nohut gibi yiyeceklerin içindeki nişasta vücudumuzda glikoza çevrilir, ancak bu tip yiyeceklerin içindeki nişastanın glikoza çevrilmesi yavaş olduğundan, kan şekeriniz daha geç ve daha yavaş yükselir.

Posa içeriği yüksek olan nişastalı yiyecekler (kepekli ekmek, bulgur, kuru baklagiller gibi), düşük posalı nişastalı yiyeceklere göre (beyaz ekmek, patates, pirinç) kan şekerinizin daha geç ve daha yavaş yükselmesini sağlarlar.

Ekmek (buğday, çavdar, yulaf, mısır), un (buğday, mercimek, bezelye), tarhana, şehriye, pirinç, makarna, erişte, kuskus, bulgur, tuzlu bisküvi, şekersiz galeta, yufka, patates, kestane, mısır bu grupta yer alır (Tablo 4). Bu gruptaki yiyecekler B1 vitamini açısından zengin kaynaklardır. Patates potasyum bakımından zengindir, ancak bu yiyecek maddesinin glisemik indeksi yüksek olduğundan seyrek kullanılmalıdır. Glisemik indeks, yiyeceklerin kan şekerini yükseltme değeridir. Kepekli ekmek ve bulgurun glisemik indeksi bu gruptaki diğer yiyeceklerden daha düşüktür. Ayrıca kepeğin yüksek kan kolesterolü ve trigliserid düzeylerini düşürücü etkisi vardır. Makarnanın glisemik indeksi spagettiye göre daha yüksek olduğu için spagetti tercih edilmelidir.

Yediğimiz şekerli gıdalardan veya ekmek, patates gibi nişastalı gıdaların sindiriminden glikoz elde ederiz.Glikoz ,aynı zamanda karaciğer tarafından da üretilir.Yemek yedikten sonra kandaki glikoz seviyesi yükselir,bedende insülin salgılanmıştır. Vücuttaki kan şekeri seviyesi düştüğünde (örneğin egzersiz yaparken), insülin seviyesi de düşer. Bu nedenle insülin, kandaki glikoz seviyesini düzenlemede ve özellikle de glikoz seviyesinin çok fazla yükselmesini engellemede hayati bir rol oynar.

Oğlum yaklaşık dört yıldır tip 1 diyabetli. Sık sık patates kızartması istiyor. Patateste çok şeker varmış. Bu yüzden pişirmek istemiyorum. Bu konuda görüşlerinizi rica ediyorum.
Orta büyüklükteki bir patatesin karbonhidrat miktarı bir dilim ekmeğin karbonhidrat miktarıyla aynıdır. Üstelik patates potasyumdan zengin bir besindir. Potasyum, sinir uyarısı ve kas dokusunun çalışmasında önemli bir mineraldir. Bu nedenle, oğlunuzun patatesi o öğünde ekmek yemeden tüketmesinde sakınca yoktur. Ancak kilo alma riski açısından kızartmayı önermiyoruz.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder